enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
DOLAR
33,8935
EURO
37,6010
ALTIN
2.814,30
BIST
9.685,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Gümüşhane
Hafif Yağmurlu
24°C
Gümüşhane
24°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Yağmurlu
18°C
Salı Hafif Yağmurlu
20°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
17°C

Hakk’a İnanıyorsan İnsaf Et, İsraf Etme!-1

13.08.2024 14:20
0
A+
A-

Günümüzde Türkiye’de ve dünyada korkunç bir tüketim çılgınlığı yaşanmaktadır.

İsraf; “gereksiz yere para, zaman, emek harcamak, savurganlık, tutumsuzluk…vb.”  demektir. Tanımda da görüldüğü gibi israfın birçok boyutu vardır. Fakat niteliği ve boyutu her ne olursa olsun, israfın hepsi dinimizce yasaklanmıştır. İslam inancı, israfı yasakladığı gibi, cimriliği de hoş görmemiştir. Zira İslam demek, ölçülü yaşamak ve ‘orta yol’ demektir.

Bilinçsiz tüketim ve israf alışkanlığı, sınırlı kaynaklarımızın elimizden çıkmasına yol açarak, geleceğe dönük endişelerimizi artırmaktadır. Dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik krizlerin nedenleri araştırıldığında, meselenin kökeninde hep israfın yattığı görülmektedir.

Günümüzde Türkiye’de ve dünyada korkunç bir tüketim çılgınlığı yaşanmaktadır. Bu vahim durum, küresel ekonomik krizlere kapı aralamaktadır. Bu konuda da her şeyi devletten beklemek kolaycı bir yaklaşımdır. Herkes evindeki israfı önlerse ekonomik krizler de yaşanmaz. Çocuklarımıza, eşimize ve ulaşabildiğimiz herkese tasarruf yapmasını öğütlemeliyiz. Hiçbir kaynağın sınırsız olmadığını, hazıra dağların bile dayanmadığını bilmeliyiz. Doğalgazdan, soframızın baş tacı olan ekmeğe kadar bütün kaynaklar sınırlıdır. Aslında kaynaklar kıt, ihtiyaçlar alabildiğine sınırsızdır. Tüketirken bunu dikkate almak ve ona göre hareket etmek zorundayız. Aksi takdirde karanlık günlerle karşılaşmak muhtemeldir.

Yüce Allah, dünyaya gelen her canlının rızkını verir. Fakat kişi veya genel anlamda canlı, rızkını çalışarak aramalıdır. Aşağı yatarak nimet beklemek, gelmeyince de isyan etmek küstahlıktır. Önce hareket, sonra bereket!… Hareket olmayan yerde bereket olmaz. Allah’a nihayetsiz şükürler olsun ki bizlere cennet gibi bir ülkede yaşama bahtiyarlığını vermiş. Ülkemiz yer altı ve yerüstü kaynakları bakımından dünyanın gözbebeğidir. Fakat buna rağmen yine de geçim sıkıntısı çekiyoruz. Bunun asıl sebebi her türlü israftır.

İnsanlar, uzun yıllar boyunca elde ettiği nimetleri, savurganlıkları yüzünden bir çırpıda kaybedebilirler. Zira israf, bereketin zayi olmasına sebep olur. Bazı evlere birkaç maaş girmesine rağmen, o evlerde hâlâ geçim darlığı yaşanmasını, israfın getirdiği bereketsizliğe bağlamak gerekir. Çünkü israf, eldeki nimetlerin uçup gitmesine neden olur.

İslâmiyet, her hususta ölçülü olmayı emretmiştir.

İnsanların temel ihtiyaçları bellidir. Bunlar yeme, içme, barınma, sağlık, eğitim olarak sıralanabilir. Aslında esas olan bu zorunlu ihtiyaçları gidermektir. Fakat günümüzde insanlar durup dururken kendilerine yeni ihtiyaç kapıları açmaktadır. Evlerimizin içi eşyadan geçilmiyor. Tıka basa eşya doldurmuşuz malikânelerimizi. Elektronik aletler hayatımızı çepeçevre kuşatmış. Bir elimiz yağda, öbürü balda. Yine de içimizdeki madde açlığını gideremiyoruz. Aldıkça yeni ihtiyaçlar beliriyor. Buna bir “dur” demenin zamanı gelmedi mi?

Merhamet iklimiyle bütün zamanı ve mekânı kuşatan dinimiz İslamiyet, her hususta ölçülü olmayı emretmiştir. Hiçbir şeyde aşırılığa kaçmamak lâzımdır. Her şeyin en güzeli orta olanıdır. Yüce dinimiz, saçıp savurmayı şiddetle yasaklamıştır. Öte yandan bugünkü kapitalist sistemde çok büyük bir tüketim çılgınlığı yaşanmaktadır. Bir şey alınırken ihtiyaç olup olmadığına bakılmamaktadır. Televizyonlardaki reklâm furyası bu çılgınlığı körüklemektedir. Birilerinin cebi para dolarken, ülkemizin kaynakları ne yazık ki boş yere tüketilmektedir.

Kapitalist sistem, kaynakları çarçur ediyor. Daha çok kazanmayı esas alan bu sistemde insan ihtiyaçları sınırsız kabul ediliyor ve içimizdeki madde açlığı daha da körükleniyor. Batı iktisat sistemi, hayatı felç etti. Maddî yanımızı doyurdukça manevi tarafımızın açlığı daha da belirginleşiyor. Fakat o tarafı doyurmaya yönelik hiçbir girişimde bulunulmuyor. Manevî açlık, huzursuzluklarımızın asıl kaynağıdır. Fakat sistemin soyluları bunu görmezden geliyor.

Yüce Allah lüks ve israfı yasaklamıştır. “Külli müsrifin haram(Her israf haramdır)” hadisi, bu gerçeği vecizce dile getiriyor. Her ne alanda olursa olsun, inancımızda ölçüsüzlük kerih addedilmiştir. En güzel yol ‘orta yol’ kabul edilmiştir. Peygamber Efendimiz: “Cömertliğin afeti israftır” buyuruyor. Demek ki israfa varan cömertlik de ölçüsüzlük olarak görülüyor. Verirken de ihtiyaçlı olanlara vermeliyiz. Bunda da ölçüyü tutturmak şarttır.

Yazarın Diğer Yazıları
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.