Önceki dönem Başbakanlarından Süleyman Demirel, Siyaseti; camiye, kışlaya ve okula sokmamak gerektiğini söylerdi. Diğer devlet adamları da aynı görüşteydi 1970’li, 80’li 90’lı yıllarda.
Rahmetli Demirel; “Camiye siyaset girerse ibadet kalmaz, mahkemeye siyaset girerse adalet kalmaz” diyordu ayrıca. CHP Grup Başkan Vekili Sayın Engin Altay’da bir televizyon konuşmasında Demirel’in bu görüşlerini anımsatmıştı.
Bu görüşlere katılmamak elbette olası değil.
Şimdi yazının başlığına dönelim dilerseniz.
Başlıkta sözü edilen Özok, Özdemir Özok’tur
Özdemir Özok; Türkiye Barolar Birliğini iki dönem üst üste yapan değerli bir hukukçudur
Sayın Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığı sırasında, sözünü ettiğimiz Rahmetli Özok’ Anayasa Mahkemesine seçmek istemişti. Ancak Özdemir Özok kabul etmedi.
Nedenini de şöyle açıkladı: Sayın Cumhurbaşkanım, Beni Anayasa Mahkemesi üyeliğine layık gördüğünüz için teşekkür ederim. Ancak, ben CHP üyesiyim. Anayasa Mahkemesi tarafsızlığı gerektirir. Bu nedenle beni bağışlamanızı dilerim” diyerek görevi kabul etmemişti. Rahmetli Demirel’de kendisine teşekkür etmişti.
Daha önceki yazılarımın birinde, Rahmetli Süleyman Demirel’in, Kırıkkale Silah Fabrikasının başına CHP’li birini getirmiş ve fabrika zarar etmekten kurtulmuştu.
Önceki Dönemlerde iki dönem Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanlığı yapan zatın, ülkemizde en mahkeme olan Anayasa Mahkemesine siyasetin bulaştırmaması konusundaki hassasiyeti sanırım dikkatinizi çekmiştir.
Bir süre önce bir partinin il yönetim kurulu başka vekilliği görevi yürüten zatın, Türkiye Büyük Millet Meclisince Anayasa Mahkemesine seçilmesinde, seçenlerin bir sakınca görmemesi, seçilenin de bu görevi kabul etmesi düşündürücü değil mi sizce?
O Süleyman Demirel ki, Doğru Yol Partisinin Genel Başkanlığını ve Başbakanlığını yapın birisi olarak Cumhurbaşkanlığına seçildiğinde, olabildiğince tarafsız davranmasını bilmişti.
Bu anlattıklarım, devlet hayatı için dikkati alınması gereken çok önemli önerilerdir.
Büyük önder Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin ilkelerine, devlet yaşamına verilen değere, devletle siyaseti birbirine karıştırmamaya özel gösterilmesini vurgulamaya çalışıyorum. Rahmetli Özdemir Özok’u bu nedenle anımsatmak istiyorum.
Suya yazı mı yazıyorum, ne dersiniz?