Kamu kurumlarında, caddelerde, sokaklarda, parklarda, kahvehanelerde karşılaştığınız tüm insanlar, terbiyeyi önce aileden alırlar. Bilgi de, görgü de, terbiye de bunun içindedir.
Yine tüm insanlar, aileden aldıkları bu terbiyeyi eğitim-öğretim kurumlarında, toplumsal yaşantı içinde daha da geliştirirler.
SİGARA – İÇKİ
Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, Sigara ve içki içen ailelerin çocuklarında, sigaraya, içkiye alışkanlık, içmeyen ailelere karşın, içmeyen ailelerden sayıca daha çoktur. Bu konuda, çocukların, gençlerin seçtikleri arkadaşlar da önemli rol oynar. İçki ve sigaraya ek olarak her türlü iskambil kâğıdı oyunlarını, giderek kumarı da arkadaşlarının ve çevrenin etkisiyle başladıklarını söyleyebiliriz.
Eğitimli aileler, sorumluluk duygusu taşıyan aileler, oğullarının, kızlarının kimlerle arkadaşlık edindiklerini, nerelere gittiklerini, gittikleri yerlerde neler yaptıkların sürekli izleyen ve bu konuda gerekli önlemleri alan ailelerdir.
İş, dönüp-dolaşıp yalnız çocukların ve gençlerin değil, onlarla birlikte ailelerin eğitimine de dayanmaktadır.
Bu konuda, okuma-yazma oranından söz edilir sıklıkça. Okuma yazma bilmek yeterli değildir. Ülke nüfusumuzun tümünü belli bir eğitimden geçirmiş olmamız gerekmektedir.
Yalnız doğu ve Güneydoğu da değil, batıda da, İç Anadolu’da da Kızlarını okutmayan aile sayısı, istatistiklere yansıyandan daha çoktur. Çünkü yaşam koşulları, insanları ekmeğe ulaşabilecekleri yerlere topluyor. Artık, “İstanbul Efendisi ya da hanımefendisi” ne
İstanbul’da ne de bir başka bölgede kaldı. Her dilde, her gelenek ve görenekte insanlar, ülkemizin her bölgesinde yaşamaktadır.
Yıllarca önce bu sütunlarda, en çok yakındığım ve yazılarımda dile getirdiğim konuların başında küfürlü konuşmalar geliyordu.
Küfürlü konuşmaya nerede alışıyor çocuklar?
Önce ailede, sonra da edindikleri çevrede alışıyorlar. Gerçeği söylemek gerekirse, küfürlü konuşmalar tümden bitmedi ama azaldı. Bunu da iyi bir gelişme olarak görüyorum.
İşyerimizde, bir bayan konuğumuz geldiğinde, caddeden geçerken, birinin küfürlü konuşmasının sesinin içeriye geleceğinden kaygı duyardım.
Sigara izmaritlerinin kaldırımlara, merdivenlere, caddelere atılmadığını, kaldırımlarda uzun süre sohbete dalarak, yayaların geçmesine izin verilmediğini, büyüye-küçüğe, sevgi-saygı gösterilmediğini, toplu oturulan yerlerde, başkalarını rahatsız edecek bir ses tonuyla konuşulmadığını tanık olacağımız günleri de görebilirsek, daha çok mutlu olacağız.
Çare?
Terbiyenin, eğitimin aileden başlaması ve toplumda sürdürülmesidir.