enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
DOLAR
35,5861
EURO
36,7353
ALTIN
3.095,73
BIST
10.035,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Gümüşhane
Açık
4°C
Gümüşhane
4°C
Açık
Salı Çok Bulutlu
4°C
Çarşamba Çok Bulutlu
2°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
2°C
Cuma Parçalı Bulutlu
2°C

Yokluk yıllarının hatırası: 58 yıllık defter şaşırtıyor

Gümüşhane’nin duayen eğitimcilerinden ve yaşayan nadir Hüsn-i Hat sanatçılarından Cemal Karabulut’un ortaokul yıllarından kalma 58 yıldır gözü gibi baktığı defteri hem yeni öğrencilere örnek oluyor hem de ilgi çekiyor.

Yokluk yıllarının hatırası: 58 yıllık defter şaşırtıyor
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
10.03.2024 13:25
0
A+
A-

Kentte uzun yıllar eğitim camiasına hizmet veren, çok sayıda öğrenci yetiştiren ve 41 yıllık meslek hayatının ardından emekli olarak kendini hat sanatına veren 69 yaşındaki Karabulut, ortaokul yıllarında hazırladığı ve adeta bir kitaptan fotokopi çekilmiş gibi duran defterini hala saklıyor.

1966 yılında ortaokula giderken zor şartlarda aldığı deftere birçok dersin notlarını tutan, şekil ve grafiklerini adeta kitap baskısı kalitesinde çizen Karabulut, defteri lise yıllarına kadar doldurmaya devam etti.

Yokluk yıllarında sürekli defter alamadıkları için tek bir defterle okul bitirilen yıllardan kalma defterini büyük bir özenle saklayan Karabulut, verdiği hat derslerinde örnek olarak defterini gösteriyor.

Öğrenciler 58 yıl önce çizdiği resimler ve yazısını hayranlıkla izlediği Karabulut’un kitabını önce fotokopi zannederken daha sonra el yazısıyla yapıldığını öğrenince şaşkınlıkları kat be kat artıyor.

“O yıllarda her ders için ayrı bir defter alma imkanına da sahip değildik”

Defterin 1966 yılında İmam Hatip Lisesi’nin ortaokul bölümünün birinci sınıfında aldığı ilk defter olduğunu belirten Karabulut, “O yıllarda ekonomik durumlar belli, aile şartlarımız belli. Her ders için ayrı bir defter alma imkanına da sahip değildik. Defteri aldığımda kendi kendime düşündüm, karar verdim. Dedim ki ben bu defteri öyle kullanmalıyım ki bu defter tabiat bilgisine yetsin artsın, arkasından onun devamı olan Fizik dersine yetsin. Yeri geldiğinde matematikte de kullandığım sayfalar olmuştur. Birkaç ders için ben bu defterimi böyle itinalı bir şekilde kullandım” dedi.

“Yaptığım işin en iyisini yapmaya özen gösteriyordum”

O zamanlarda da yaptığı işin en iyisini, en doğrusunu, en mükemmelini yapmak olduğunu dile getiren Karabulut, “Peygamberimiz de yaptığımız işin en iyisini, en doğrusunu, en güzelini, en mükemmelini yapmamızı istiyor. O yıllardan itibaren, orta birinci sınıftan itibaren defterde de görüldüğü gibi şekil mi çiziyorum ona saatlerimi verirdim. Bıkmadan, usanmadan. Kitaptaki şekil ne ise aynen ona bakarak, benzeterek aynısını yazmaya, yapmaya çalıştım. Bu yetmiyormuş gibi bir de onun özetini çıkarıyordum. Öğretmenlerimiz verdiği ödevleri mutlaka takip ediyorlardı, bu ödevlerden sözlü notu veriyorlardı. Dolayısıyla ben de yaptığım işin en iyisini yapmaya özen gösteriyordum. Bu defteri o düşünceyle, o gayretle tuttum” diye konuştu.

“Bir işe kendinizi ne kadar verirseniz, o işte o kadar başarılı olursunuz”

Ortaokuldan lise 1’e kadar aynı deftere çeşitli ders notlarını yazdığını anlatan Karabulut, şöyle konuştu: “Bu defteri antika eser olacak tarzda o günün şartlarında öyle hazırladım. Hazırladıktan sonra da en önemlisi onu korumak muhafaza etmek. Ve onu sakladım. Bu benim öğrencilik hayatımın en güzel hatırasıdır düşüncesiyle muhafaza ettim, korudum. Yıpranan yerler oldu oralara bant bile attım. Evde benim özel dolabım var orada durur. Bugün öğrencilerime göstermek için getirmiştim. Bir işe kendinizi ne kadar verirseniz, o işte o kadar başarılı olursunuz. Bu amaçla getirdim, öğrenciler gördüler. Hatta birisi dedi ki “Hocam bu şekilleri siz mi çizdiniz? Yoksa fotokopi mi yaptırdınız?” Dedim ki o tarih kaç? 1966’da fotokopi makinesi var mıydı?”

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.