Gümüşhaneli psikolog Evranur Çağda Yavuz, dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini her geçen gün hissettiren ekonomik krizin vatandaşları psikolojik olarak etkilemeye devam ettiğini, insanlar ekonomi kriziyle mücadele ederken aynı zamanda “STRES” ile de savaşmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Bebek, çocuk, ergen, yetişkin ya da yaşlı demeden büyük, küçük her yaştan insanın hissedebildiği stres belirtilerinin asla göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Yavuz, “Stres, tepki gösterilmesi veya uyum sağlanması gereken herhangi bir durumda bedenimizi ve ruhsal halimizi etkisi altına alan doğal bir reaksiyondur. Tehlike olarak nitelendirilen bu durum gerçek bir olay olabileceği gibi zihnimizin bu durumu tehlike olarak algıladığı durumlar da söz konusudur. Tehlike olarak nitelendirilen bu durumun sürekliliği devam ettiği sürece bireyin işlevselliği bozulmaya başlar ve stres durumu kendini bir süre sonra farklı ortamlarda (ev, iş, okul) farklı şekillerde göstermeye başlamaktadır” diye konuştu.
STRESE SEBEP OLAN ETMENLER
Psikolog Ervanur Çağda Yavuz , “Stresin oluşumunda birçok olay ve ortam etkili olmaktadır. Ev ortamındaki gerginlikler, iş yaşamındaki sıkıntılar, okuldaki sorumluluklar, iş değişikliği, insan ilişkileri vb. birçok durum strese sebep olabilmektedir. Bedensel, duygusal, düşünce ve davranış seviyesinde oluşan stres, sadece olumsuz yaşam olayları karşısında değil, uyum ve adapte süreçlerimizi etkileyen durumlarda da gözlemlenebilir” ifadelerini kullandı.
NEDEN STRESLİ HİSSEDERİZ?
Stresli bir bireyin neler hissettiği konusunda da açıklamalarda bulunan Yavuz, şunları kaydetti; “Aslında stresi çoğu zaman olumsuz olarak nitelendirsek de bireylerin yaşamında oldukça hayati ve koruyucu öneme sahip bir durumdur. Trafikte size doğru süratli bir şekilde gelmekte olan araçla karşı karşıya kaldığınızda, yıllardır emek verdiğiniz işinizde terfi aldığınızda, ev sahibinizle anlaşmazlık yaşayıp evinizi değiştirmek zorunda kaldığınızda vücudunuzun hep aynı sistemi devreye girer. ‘Alarm sistemi’. Tehlike anında vücudunuz stres ve adrenalin hormonlarını salgılar. Bu hormonlar sayesinde beden alarm konumuna geçmektedir. Kalp atımınız hızlanır, kaslarınız gerilir, nefes alım hızınız artar ve tüm bunlar sonucunda vücudunuz tehlike durumuyla savaşmaya hazır hale gelir. Bu tepkiyi vücudunuz otomatik olarak göstermektedir. Hızlanan kan akışıyla birey yaşam mücadelesini ya tehlike durumuyla savaşarak ya da kaçarak göstermektedir.”
“SAVAŞ YADA KAÇ ALARMI”
Gündelik yaşamdaki olayların ne denli tehlike içerdiğini beden ve zihnin ayırt etmekte zorlandığını ifade eden Yavuz, “İçsel ve dışsal olarak tehlike sinyali alan beden ‘savaş-kaç’ sistemini devreye sokmaktadır. Beden size doğru süratli bir şekilde yaklaşan araca verdiği tepki gibi terfi aldığınız duruma da aynı tepkiyi verir. Yani sürekli tetikte hissetmeye başlar ve tehlike durumuyla baş edebilmeye çalışmak bir süre sonra yorucu gelmeye başlar bu durumda bireyin ilerleyen dönemlerde işlevselliğini azaltır. Hayati nitelikteki bu alarm sistemi fazla kullanıldığında birey gündelik işlerini sürdüremez, psikolojik iyi oluş halini ise dengede tutamaz hale gelir” dedi.
STRES BELİRTİLERİ
Psikolog Ervanur Yavuz stresin belirtileri hakkında da şunları söyledi: “Stresin bedensel, duygusal, bilişsel ve davranışsal belirtileri bulunmaktadır. Bedensel belirtilerde; kalp çarpıntısı, kaslarda gerginlik, nefes alışverişin hızlanması, halsizlik, ağrı hissi görülürken duygusal belirti olarak isteksizlik, depresiflik, karamsarlık, öfke belirtileri görülmektedir. Bilişsel belirti olarak; unutkanlık, karar verme güçlüğü, endişe hali, odaklanma güçlüğü görülmektedir. Davranışsal belirtileri ise; uyku bozuklukları, iştah problemleri, kaygı davranışları şeklinde görülmektedir.”
STRESLE BAŞ EDEBİLME YOLLARI, TEDAVİ
Çağımızın sorunu stres ile baş etmenin yollarını da açıklayan Ervanur Çağda Yavuz, “Stresle baş edebilmek için bedenimizde ve ruhumuzda etkiye sebep olan bu duruma neyin sebep olduğunu keşfetmek bize yardımcı olacaktır. Bunun sonucunda stresle baş edebilme yöntemi geliştirilebilir ve ilk adım atılmış olur. Stresin bedenimiz ve ruhumuzda sebep olduğu belirtileri bilmek stres anındaki farkındalığımızı artırır. Stres belirtilerinin yoğun yaşandığı ve baş etmekte zorlanıldığı durumlarda psikolojik destek almak kritik öneme sahiptir. Stresle ilgili o anda günlük kayıtlar tutmak örneğin; olayı başlatan durum, zihinden geçen düşünceler, bedeninize hâkim olan duygu ve davranış bütününü not almak stres anına ilişkin farkındalığınızı artıracak bir diğer değişkendir. Stres anında uygulanabilecek nefes ve beden egzersizleri gevşemeye ve sakinleşmeye fayda sağlayacak bir başka yöntemdir. Psikoterapi seanslarında danışanlara detaylı bir şekilde gevşeme ve nefes egzersizleri öğretilmesinin yanı sıra bilişsel ve davranışçı yöntemlerle psikoterapide stres durumuyla bağ kurularak değişim yaratılması amaçlanmaktadır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Haberin Kaynağı: Gümüşkent Gazetesi