Taşköprü Yaylası’ndaki Kaçak Yapılar Sınır Tartışmalarını Alevlendirebilir

Gümüşhane’nin merkeze bağlı Çorak köyü sınırlarında bulunan ve etrafındaki 105 yaylanın merkezi konumundaki Taşköprü Yaylası’nda son dönemde artan kaçak yapılaşma tepkilere neden oldu.

Gümüşhaneli Teknik Meslek Mensupları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Akçay, yaptığı açıklamada bu yapılaşmaların yalnızca çevre ve imar meselesi olmadığını, aynı zamanda mülkiyet tartışmalarına yol açabilecek hassas bir konu haline geldiğini vurguladı.

Fatih Sultan Mehmet döneminden günümüze kadar varlığını koruyan Taşköprü Yaylası’nın doğasına aykırı şekilde yapılan konteyner yerleştirmeleri ve temel kazıları, bölgenin doğal dokusunu tehdit ettiğini kaydeden Akçay, “Bu tür kaçak teşebbüsler, yalnızca yaylalarımızın estetik değerini değil, hukuki statüsünü de tartışmalı hale getiriyor” dedi.

“Sınır tartışmalarına zemin hazırlıyor”

Yaylaların Gümüşhane il sınırları içinde bulunmasına rağmen bazı yapıların Gümüşhane dışındaki kişiler tarafından yapıldığını belirten Akçay, bu durumun mülkiyet ve il sınırı konularında toplumda hassasiyet oluşturduğunu ifade etti. Akçay, TBMM gündeminde olduğu iddia edilen mera kiralama düzenlemelerine atıfta bulunarak, “Bu yapılaşmalar Gümüşhane topraklarını kimler sahipleniyor?” sorusunu akıllara getiriyor” dedi.

“İlgili kanunlar işletilmeli, yaylalar korunmalı”

Akçay, imar barışının yasal sınırlarının dışına çıkan yeni kaçak yapıların tespiti ve yıkımı konusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın mevzuatı doğrultusunda kararlı adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Gümüşhane Valiliği’nin yaptığı açıklama ve süreci takip etmesinin önemine değinen Akçay, “3091, 4342, 442 ve 775 sayılı kanunlar çerçevesinde işlemler ivedilikle uygulanmalı, yaylalarımız bu işgalden kurtarılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Toplum vicdanı yaralanmadan adım atılmalı”

Açıklamasında Gümüşhane kamuoyunu, siyasileri, bürokratları ve STK’ları duyarlılığa davet eden Akçay, doğaya ve hukuka aykırı yapılaşmanın önlenmesi gerektiğini belirterek, “Gecikmeden gereken adımlar atılmazsa bu durum toplum vicdanını derinden yaralayabilir” uyarısında bulundu.