Gümüşhane’de su çukuruna düşen 19 yaşındaki Efsun Sena Ateş’i kendi canlarını hiçe sayarak kurtaran 3 üniversite öğrencisini Vali Kamuran Taşbilek makamında “Kahramanlar” diyerek ağırlayıp altınla ödüllendirirken, kahraman gençlere teşekkür eden baba İbrahim Ateş ise “Orada olmasaydılar benim çocuğum bir kaşık suda boğulup gidecekti” dedi.
Olay dün öğleden sonra Gümüşhane Karşıyaka Mahallesi Vadi Sokak üzerinde meydana geldi. Kent genelinde etkili olan yağışın ardından evinden çıkarak çarşıya gitmek isteyen 19 yaşındaki Efsun Sena Ateş, su birikintisine basınca birdenbire suya gömüldü. Kurtulmak için çırpınan Ateş, bir süre sonra bilincini kaybederek su üstünde hareketsiz kaldı. Kaldığı yurdun balkonundan Ateş’in su üzerinde hareketsiz olduğunu gören Gümüşhane Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencileri Özgür Akgün, Mücahit Toprak ve başka bölümden arkadaşları Mehmet Tiryaki kendi canlarını hiçe sayıp su dolu çukura atlayarak genç kızı kurtardı. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerinin sudan çıkarılan Ateş’e ilk müdahaleyi yapmalarının ardından Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Taburcu edilen genç kızın durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Gümüşhane Valisi 3 genci “Kahramanlar” diyerek karşıladı
Kendi canlarını hiçe sayarak genç kızın hayatını kurtaran Gümüşhane Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencileri Diyarbakırlı Özgür Akgün, Şanlıurfalı Mücahit Toprak ve Trabzonlu Mehmet Tiryaki Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek tarafından makamda ağırlandı. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mesut Bayrak’ın da katıldığı ziyarette Vali Taşbilek gençlere teşekkür ederek altın hediye etti.
Burada yaptığı konuşmada gençleri gözlerinden öptüğünü kaydeden Vali Taşbilek, “O kadar büyük bir kahramanlık yaptınız ki. Orada kalkıp bir kardeşinizi görüp, anında o müdahaleyle annesinin, babasının o çocuğun yaşayabileceği sıkıntıdan dolayı mağduriyetini siz o kahramanlıkla ortadan kaldırırdınız. Diyarbakır, Şanlıurfa ve Trabzonlu gençler İşte bu memleketin çocukları böyle. Van depreminde oradakilerin dizi yere değince Kocaeli’deki, İstanbul’daki, Edirne’deki gidip kardeşinin elinden tutup kaldırırken şimdi Diyarbakır’daki Şanlıurfa’daki kardeşi Gümüşhane’de de bir kardeşinin yaşadığı sıkıntıda elinden tutup sen benim kardeşimsin diyerek kucaklıyor. Milletimizin kardeşliği, güzelliği, sevgisi, muhabbeti burada. Hepinizin gözlerinden öpüyorum” diye konuştu.
“İşimizin gereği bunu yaptık”
Okulda aldıkları eğitimin gereğini yaptıklarını dile getiren Gümüşhane Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencisi Özgür Akgün ise “Yoğun sağanaktan dolayı biz de bir yere sığınmıştık ardından kızın su birikintisi içerisinde düştüğünü gördük. Görükten sonra müdahale etmeye çalıştık. Zaten işimiz gereği bunu yaptık. Olayın biz de şokundaydık o karışıklıkta göremedik, ailesi kızlarıyla ilgileniyordu. Vali beyle görüştük, o da teşekkürlerini iletti” dedi.
“Önümde kimse can vermesin diyerek suya atladım”
Önünde kimsenin can vermesine gönlünün el vermediğini ve hiç düşünmeden suya atladığını belirten Gümüşhane Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencisi Mücahit Toprak da “Sağanak yağış vardı biz biraz dinlendik bu olayı fark ettik. Kimse yoktu etrafta. Allah’tan bizim gibi tatbikat almış insanlara denk gelmiş. En başta biraz panikledim, sonra dedim ki önümde kimse can vermesin kendi güvenliğimi sağladım direk atladım suya. Badimi de karşıda gördüm ona doğru ittim, o da tuttu çekti” ifadelerini kullandı.
“Orada olmasaydılar benim çocuğum orada bir kaşık suda boğulup gidecekti”
Söz konusu çukur ile ilgili daha önce de başvurular yaptıklarını fakat bu zamana kadar hiçbir önlem alınmadığını dile getiren baba İbrahim Ateş de “Sağlık personeli olduğum için 112 de çalışan arkadaş beni aradı. Çocuğumun suya düştüğünü ama herhangi bir şey olmadığını söyledi. Evin yanında ben bu kadar su olacağını ben algılayamıyordum. Oradan sel geldi suya düştü, yüzeysel bir sudan bahsediliyor sandım. Çocuk hastaneye geldi sonradan sosyal medyadan videoları görünce olayın vehametini orada gördüm. O kadar bir sel gelmiş ki oradan biz 6 senedir burada oturuyoruz ben böyle bir sel geldiğini ilk defa görüyorum baya bir afet oluşmuş. Biz daha önce bu bölgeye merdiven yapılmasını istemiştik. Burada bir tehlike oluşabileceğine dair daha önceden başvurularımız vardı. Bu zamana kadar bu iş savsaklanarak bu noktaya kadar geldi. Bizim ülkemizde maalesef önce canlar kaybedilir sonradan önlemler alınır. Önlemler maalesef alınmamakta, öncelikle kişileri kaybetmemiz lazım. Orada olmasalar, zaten böyle şeyler anlıktır benim çocuğum orada bir kaşık suda boğulup gidecekti. Ben bugün sizinle mutlu bir konuşmayı yapmak yerinde belki de çocuğumun taziyelerini kabul edecektim. Bu yüzden orada gerekli önlemleri bugüne kadar almayan yetkililere biz kızgınız. Bu noktada şikayetçi de olduk, inşallah gereğini yaparlar. İlla birilerinin hesap vermesi için canların kaybolmasına da gerek yok. Ben o arkadaşlarla gurur duyuyorum. 30 yıllık bir sağlık personeli olarak meslektaşlarımla gurur duyuyorum. Gözlerinden öpüyorum. Onlarla görüşmek isterim. Üçüne de ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şimdiden iyi bir sağlık personeli olacaklarını gösterdiler. İlk görevlerini layıkıyla yaptılar” dedi.