14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimleri çalışmaları kapsamında siyasi partiler adaylarıyla şehrin her bölgesini arşınlamaya devam ediyor
Özellikle Ramazan Bayramı sonrası iyice ısınan siyaset sahnesinde hiç kuşkusuz vatandaşa dokunmak ve sahada hakimiyet kurmak, özellikle kararsız veya küskün seçmen konusunda çok önemli.
Ayrıca seçmene verilen birlik mesajı çok önemli. Aday adaylığı sürecince tüm siyasi partiler kalabalık guruplarla sahaya çıkarken, bu süreci iyi yönetemeyen partilerin, adaylar netleşince gücü her geçen gün daha net ortaya çıkmaya başladı. Bu konuda bugüne kadar gözlemlerimize göre en iddialı partilerden en zayıfı İYİ Parti, en güçlüsü ise MHP olarak gözüktü.
Belki AK Parti’de MHP kadar sahada güçlü ama önceki seçimlerle kıyaslandığı zaman bildiğimiz ve alıştığımız AK Parti henüz yok. Belli ki, sahaya bu mesaj verilebilmesi için henüz koordine sağlanamamış. Bir başka konu ise, aday adaylığı sürecinin ardından aday gösterilmeyenleri sürece dahil etmek için teşkilatların tutumları. Listelere giremeyen adaylar, belirlenen adayların hakkaniyetle seçildiği konusunda tutarlı sebepler gösterilerek ikna edildi mi? Yani tekrar aynı hevesle çalışabilmeleri için gönülleri alındı mı? MHP bu konuda adaylarını erkenden açıklayarak kendine rahat bir alan açmanın meyvelerini topluyor.
Bunun tam aksi İYİ Parti’de yaşanıyor. AK Parti’de bile son olarak mevcut vekiller sahaya dahil olurken, listeye giremeyenler sessizce köşesine çekildi. Ama İYİ Parti’de listeye giremeyenlerde adeta bir isyan ve tepki var. Bu durum sahaya da yansıyor ve en zayıf görüntüyü İYİ Parti veriyor.
Tabi çok doğru bir söylem olan 24 saat bile siyaset çok uzun bir zaman. Analiz ettiğimiz durum şu ana has bir durum. Sahadaki hakimiyet el değişir mi, yoksa iyice perçinleşir mi? Bunu zaman ve partilerin performansı gösterecek.
Haber: Zeynep KAYA