Gümüşhane’de bulunan STK’lar kadın ve çocuk cinayetlerine dur demek için yürüyüş düzenlendi. Yoğun katılımlı yürüyüşte uygulanan kareografi ise dikkat çekti.
Geçtiğimiz gün Gümüşhane’de düzenlenen “Kadın ve Çocuk Cinayetlerine Dur De” yürüyüşü, geniş bir katılım ve yaratıcı farkındalık çalışmalarıyla şehre damgasını vurdu. İlk defa bir yürüyüşte uygulanan koreografi, şiddet mağduru kadın ve çocuklara dikkat çekmek amacıyla yol boyunca stratejik noktalara yerleştirilen gençlerin ellerindeki dövizlerle desteklendi. Her durakta, fotoğrafları taşıyan gençler, öldürülen kadın ve çocukların kimliklerini okuyarak toplumun vicdanına seslendi. Bu güçlü anlarda yürüyüş korteji sloganlar atarak, bir sonraki durağa kadar ilerledi. Bu eşsiz koreografi, yürüyüş boyunca etkinliğe katılan herkesin derin bir duygusal bağ kurmasını sağladı.
Gümüşhane’deki yürüyüş, Türk Kadınlar Birliği Gümüşhane Şubesi, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Gümüşhane Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Gümüşhane Şubesi, TEMA Vakfı Gümüşhane İl Temsilciliği ve Gümüşhane Kültür, Sanat, Turizm Dayanışma ve Kadın Girişimciler Derneğinin işbirliğiyle organize edildi.
Yürüyüş sonunda, Gümüşhane Üniversitesi öğretim üyesi ve Türk Kadınlar Birliği Gümüşhane Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tuba Acet tarafından bir kapanış konuşması yapıldı. Acet, şiddete karşı toplumsal farkındalık konusuna vurgu yaparak, bu tür etkinliklerin şiddet olaylarını önlemede önemli olduğunu belirtti. Yürüyüş, Gümüşhane’de kadına ve çocuğa yönelik şiddete karşı ciddi bir farkındalık oluşturdu. Özellikle ilk kez uygulanan koreografi ve duraklardaki güçlü anmalar, toplumda derin izler bıraktı. Yürüyüş sonrası yapılan değerlendirmelerde, etkinliğin şiddetle mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne serdiği ve geniş katılımla bu soruna güçlü bir tepki verildiği belirtildi. Gümüşhane, bu yürüyüşle bir kez daha sesini yükseltti ve şiddete karşı durmanın önemini tüm Türkiye’ye duyurdu.
“Unutmayın, birlikte güçlüyüz!”
Yürüyüşün ardından ortak basın açıklaması yapan Genç Yeşilay Başkanı Aslı Ersoy, “Bugün burada toplanarak, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete ve cinayetlere dur demek için bir araya geldik. Hep birlikte yürüdük, sesimizi duyurduk, toplumsal vicdanı harekete geçirdik. Kadınlar ve çocuklar, hayatın en değerli varlıklarıdır; onların güvenliği, huzuru ve mutluluğu hepimizin sorumluluğundadır. Kadınlar ve çocuklar, toplumun yarınlarıdır. Bugün burada toplanarak, onların yaşam haklarını korumak için bir adım daha attık. Bizler, toplumsal şiddetin sona ermesi için güçlü bir duruş sergiliyoruz. Şiddetin her türlüsü, toplumumuzun vicdanında derin yaralar açarken, bu olaylara karşı sessiz kalmak kabul edilemez.
Ayrıca bağımlılık gibi toplumsal sorunlar da şiddetle yakından ilişkilidir. Bağımlılık sadece bireylerin değil, ailelerin ve toplumun da yaralar aldığı büyük bir sorundur. Bu tür sorunlarla mücadele ederek, şiddet olaylarının önüne geçebiliriz. Kadınların ve çocukların daha güvenli bir geleceğe sahip olması için bağımlılıkla mücadeleyi de sürdürmeliyiz. Bugün bizlerle yürüyen, sesimize güç katan herkese en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Farkındalık yaratmak ve bu toplumsal soruna dikkat çekmek için burada bulunan her bir kişi, daha güvenli ve eşit bir dünya için bir adım atmıştır. Bu yolculukta yan yana olmaktan gurur duyuyoruz. Etkinliğimize katkı sunan Türk Kadınlar Birliği Gümüşhane Şubesi, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Gümüşhane Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Gümüşhane Şubesi, TEMA Vakfı Gümüşhane İl Temsilciliği ve Gümüşhane Kültür, Sanat, Turizm Dayanışma ve Kadın Girişimciler Derneği’ne ayrıca teşekkür ediyoruz. Kadınlar ve çocuklar için ses olmayı sürdüreceğiz. Hepinize tekrar katılımınız için teşekkür ediyoruz, unutmayın, birlikte güçlüyüz!” ifadelerine yer verdi.
“Kadınların ve çocukların korkusuzca yaşam hakları ellerinden alınamaz!”
Yürüyüşün ardından kapanış konuşması için söz alan Gümüşhane Üniversitesi öğretim üyesi ve Türk Kadınlar Birliği Gümüşhane Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tuba Acet, “Bugün burada, hepimizin yüreğini derinden yaralayan kadın ve çocuk cinayetlerine, şiddete ve haksızlıklara karşı sesimizi duyurmak için toplandık. Bu yürüyüş, sadece acılarımızı paylaşmak değil, aynı zamanda çözüm arayışımıza da bir adım atmaktır. Türk Kadınlar Birliği Gümüşhane Şubesi olarak, başta kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet olaylarına olmak üzere; doğaya ve hayvanlara dahil şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz.Kadınların ve çocukların yaşama haklarını savunuyor, sesimizi duyuruyor ve adalet talep ediyoruz! Türkiye’de her gün birçok kadın ve çocuk, kurban ediliyor. Şiddetin her türlüsü, yaşamın engellenmesi demektir. Kadınların ve çocukların korkusuzca yaşam hakları ellerinden alınamaz! Ne yazık ki bu olayların bu kadar yaygın olmasının en önemli nedenlerinden biri, toplumsal ve hukuki düzeyde yeterli caydırıcı önlemlerin alınamamasıdır. Caydırıcı cezalar, yalnızca birer yasal düzenleme değildir; insanın kutsallığını koruyan birer güvence olmalıdır. Eğer başarısızlıkların adil bir şekilde cezalandırıldığını görmezseniz, toplumda barışı, huzuru ve güveni nasıl sağlayabiliriz?”diye konuştu.
“Öncelikle toplumsal bilinci artırmalıyız”
‘Bizler bugün burada, kadın cinayetlerinin, kadına yönelik her türlü şiddetin ve çocuk istismarlarının ve cinayetlerinin karşısında duruyoruz’ ifadeleri ile konuşmasını süren Acet, “Kadınların, toplumun her alanında eşit haklara sahip olması gerektiğini savunuyoruz. Çünkü, kadın, toplumun yapı taşı olan ailenin en önemli unsurudur. Güzel bir gelecek ancak onların yetiştireceği mutlu ve sağlıklı nesillerle mümkün olacaktır. Üretkenliğin, çalışkanlığın, zerafetin ve güzelliğin sembolü olan kadınlarımızın toplumun en saygın ve değerli yerlerinde olması gerekmektedir. Kendi tarihimize baktığımızda, tarihteki ilk kadın hükümdar Tomris Hatundur ve sayısız kadın kahramanlarımız vardır. Yine Hanım sözcüğü: Mete Han’ın eşini göstererek “işte bu da benim Hanım” demesiyle türemiştir. Türkün töresinde kadın baş tacıdır. Diğer taraftan, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı Avrupa ülkelerinden çok önce verilmiştir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği üzere: “Kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın”. Bu yüzden ülkemizde kadına karşı yanlış bakış açısının değişmesi ve özümüze dönmemiz gerekmektedir. Kadınların toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olmaları önem arz etmektedir. Zira, bu ülke bağımsızlık ve kalkınma mücadelesini kadın erkek hep birlikte omuz omuza vermiştir. Diğer taraftan, çocuklar ise korunması gereken en masum varlıklarımızdır. Çocukların yaşama, eğitim alma ve özgürce büyüme haklarını ellerinden almaya kimsenin hakkı yoktur! Peki, bizler bu yaşananlara dur demek için ne yapmamalıyız? Öncelikle toplumsal bilinci artırmalıyız. Hepimiz bu bilincin bir parçasıyız, ancak bu bilincin tüm toplumlara yaymalıyız. Tüm toplum olarak evrensel insan haklarına ve onuruna yaraşır şekilde tutumlar sergilemeli ve şiddet olaylarına duyarsız kalmamalıyız. Gümüşhane, pek çok konuda ülkemizde örnek şehirlerden birisidir ve şiddete karşı her zaman ortak bir hassasiyet içerisinde olmuştur. Bu manada, şehrimizden tüm ülkeye ve hatta dünyaya kadınların ve çocukların yalnız olmadığını duyurmak istiyoruz. Bu vesileyle, kadına yönelik şiddetin son bulduğu ve hak ve özgürlüklerden yararlanma noktasında cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir dünya temenni ediyoruz. Burada olan sivil toplum kuruluşlarına ve desteklerini esirgemeyen tüm duyarlı vatandaşlarımıza da yürekten teşekkür ediyoruz” dedi.
Haber: Zeynep KAYA