Gümüşhane İl Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan, İlim Yayma Cemiyeti tarafından düzenlenen “Şehir Sohbetleri” etkinliğine konuk oldu.
İl Müdürü Doğan; Hüseyin Nihal Atsız Kültür Evi’nde Moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Bülent Bal’ın yaptığı etkinlikte “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Medeniyet Tasavvuru” konulu konuşma yaptı.
İlim Yayma Cemiyetimizin düzenlemiş olduğu bu programda bulunmaktan ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başlayan Doğan; “Bu vesileyle Celalettin Ökten hocayı ve İlim Yayma Cemiyetini kuran 68 arkadaşını da rahmetle anıyorum” dedi.
Türkiye Yüzyılı vizyonunun temel taşlarından biri olan Maarif Modelini tanıtmak ve bu modelin medeniyetimizle kurduğu güçlü bağı vurgulamak için şehir sohbetlerinde konuklarla bir araya geldiğini ifade eden İl Müdürü Doğan; “Çünkü eğitim, sadece bireyleri akademik bilgiyle donatmak değil, aynı zamanda medeniyet inşasının en güçlü unsurlarından biridir. Bizler, tarih boyunca ilim ve irfanı merkeze alan, insanı değerlerin en yücesi kabul eden bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bilgiyi hikmetle, eğitimi ahlak ve irfanla bütünleştiren bu köklü medeniyet, geçmişte dünyaya ışık tutmuş, insanlığa yön vermiştir. İşte Maarif Modeli, bu kadim mirasın modern dünyadaki yansımasıdır. Bu model, eğitimi sadece bir bilgi aktarımı süreci olarak değil, aynı zamanda bir karakter ve şahsiyet inşası olarak ele almaktadır. Geçmişimizin ilim ve hikmet birikimini, günümüzün bilimsel ve teknolojik imkânlarıyla harmanlayarak hem köklerine bağlı hem de geleceğe yön veren bir nesil yetiştirmeyi hedeflemektedir” ifadelerini kullandı.
Bir medeniyetin devamlılığının, onu oluşturan değerlerin yeni nesillere aktarılmasıyla mümkün olabileceğinin altını çizen Doğan; “Bugün küreselleşen dünyada, bilgiye ulaşmak her zamankinden daha kolay olsa da asıl mesele, bilginin nasıl yorumlandığı ve hangi değerler çerçevesinde kullanıldığıdır. Maarif Modeli, eğitimi insanı yalnızca meslek sahibi yapmanın ötesinde, onu erdemli, vicdanlı, duyarlı ve sorumluluk sahibi bir birey olarak yetiştirme süreci olarak görmektedir.
Bu modelin temel dayanağı, medeniyetimizin bize öğrettiği şu gerçektir: Eğitim sadece aklı değil, aynı zamanda kalbi de beslemelidir. Bilgiyi sadece öğrenen değil, onu hikmetle anlamlandıran ve insanlığın faydasına sunan bireyler yetiştirmek, en büyük hedefimizdir.
Maarif Modeli, öğrencilerimize sorgulama, üretme, çözüm üretme, iş birliği yapma gibi çağın gerektirdiği becerileri kazandırırken, aynı zamanda onları medeniyetimizin temel değerleriyle donatmaktadır. Bu sayede gençlerimiz, kendi kimliğinden kopmadan, küresel dünyada söz sahibi olabilecek bir donanıma sahip olacaktır.
Türkiye Yüzyılı, medeniyetimizin yeniden yükseliş yüzyılıdır. Maarif Modeli, bu yükselişi destekleyen, bilgiyle hikmeti, bilimle ahlakı, geçmişle geleceği harmanlayan bir eğitim anlayışı sunmaktadır. Bizler, bu modelle yalnızca bireyleri değil, aynı zamanda güçlü, özgün ve değerlerine sahip çıkan bir medeniyeti inşa etmenin adımlarını atıyoruz. Unutmayalım ki medeniyetler, güçlü eğitim sistemleriyle yükselir. Ve bizler, Türkiye Yüzyılı’nda ilmiyle yükselen, ahlakıyla örnek olan, üretken, özgüvenli ve erdemli bireyler yetiştirme sorumluluğunu hep birlikte taşıyoruz” açıklamalarında bulundu.