Hamileleri doğum öncesi ve sonrasına hazırlamak ve normal doğumun faydalarını anlatmak amacıyla hizmet veren Gümüşhane Devlet Hastanesi Gebe Okulu Sorumlusu Ebe Yasemin Sayın, Gebe Okulu ve hamile kadınlara verilen desteklerin öneminden bahsetti.
Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde bulunan Gebe Okulu ile anne adayları, doğuma hazırlık sürecinde kadın sağlığı, nefes egzersizleri, anne sütü ve bebek bakımı gibi konularda eğitim alıyor. Ebeler tarafından gebelere bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yapılırken, fiziksel aktivitelerle de hamilelerin doğum sancılarının ve ağrılarının azaltılması sağlanıyor. Gebe okulunda uzman ebelerin anne adaylarını, zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak normal doğuma veya gebelik sürecine hazırladığını söyleyen Gebe Okulu Sorumlusu Ebe Yasemin Sayın konu ile ilgili açıklamada bulundu.
“Gebelikte annenin kaygı ve strese sahip olması bebeği etkiliyor”
Gebelikte çevresel ve psikolojik etkenlere çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Ebe Yasemin Sayın, “Bir insanın dünyaya gelişini evrelere ayıracak olursak doğum öncesi gelişim, doğum, doğum sonrası dönem olarak üç ana başlıkta inceleyebiliriz. Gebelikte fiziksel, biyolojik, çevresel ve psikolojik olarak bireyi yani anneyi etkileyebilecek birçok faktör vardır. Gebelikte yaşanabilecek herhangi bir olumsuz duygu durumu bebeğin gelişimini etkileyecek kadar önemdedir. Gebelikte annenin yüksek düzeyde kaygı ve strese sahip olması bebek üzerinde uzun süreli etkiye sahiptir. Gebelik süresi içerisinde yoğun stres ve kaygıya sahip kadınların duygusal ve bilişsel problemleri olan bebek sahibi olma riski taşıdığı ortaya koyulmuştur” dedi.
“Doğum öncesinde gebelere psikolojik destek sağlanmalı”
Gebelerin hamilelik sürecinde psikolojik destek almaları gerektiğini ifade eden Ebe Sayın, Doğum öncesi dönemde gebelere yönelik psikolojik görüşme ve desteklerin sağlanması önem arz etmektedir. Doğuma ve doğacak olan bebek ile değişecek düzene uyum sağlanabilmesi açısında gebe kadınlar ve bu süreçte birincil destek verenler olarak eşlere yönelik psikolojik destek sağlanmalıdır. Bu doğrultuda gebe bireylerle ve eşleriyle grup görüşmeleri yapmak yaşadıkları benzer sorunların başkaları tarafından yaşandığını aktarmak grup dinamiği oluşması açısından önemlidir. Psikolojik görüşmeler grup şeklinde olabileceği gibi bireysel ve çift şeklinde de olabilir. Bireysel görüşmelerde gebelik hakkında eşlerin birlikte okuyarak ve araştırarak bilgi edinmesi teşvik edilir, doğacak olan bebeğe karşı nasıl bir ebeveyn olacakları hakkında konuşmaya yönlendirilir, doğacak olan yeni bireyin yaşamlarında ne gibi değişikliğe neden olacağı hakkında konuşmalar yapılır. Anne bu dönemde duygusal desteğe ihtiyaç duyduğu için eşlerin karşılıklı olarak sağlıklı iletişim kurmaları açısından psikolojik destek sağlanmalıdır” diye konuştu.
Gebelik sonrası bunalımına dikkat
Son olarak gebelik sonrasında yaşanabilecek bunalıma dikkat çeken Yasemin Sayın, “Doğum sonrası dönemde annede duygusal dalgalanmalar yaşanır. Bu duygusal dalgalanmalar bazı kadınlarda doğum sonrasında birkaç hafta içerisinde azalır fakat bazı kadınlarda daha uzun süreli duygusal dalgalanmalar oluşabilir. Genel olarak doğum sonrası bunalım olarak adlandırılan bu süreçte anneler kendilerini çökmüş, endişeli ve üzgün hissedebilirler. Bu süreçte annenin psikoterapi ve egzersizlerle desteklenmesi bu süreci daha rahat atlanmasında yardımcı olur. Babaların bu süreçte bakım ve desteği annenin doğum sonrası bunalımı kısa sürede ve etkini daha az hissederek atlatmasında önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.