Gümüşhane Barosu Başkanı Av. Metin Aslan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreci hukukçu gözüyle değerlendiren yazılı bir açıklama yaptı.
“Bir saat (veya bir gün) adaletle hükmetmek, bir sene (veya altmış sene) nafile ibadet’ten hayırlıdır.”
Son günlerde yaşanan hukuki gelişmelerin toplumda derin endişelere yol açtığını ve son zamanlarda hızlı bir düşüş eğiliminde olan Yargıya olan güveni ciddi şekilde zedelediğini üzülerek gözlemlediklerini ifade eden Aslan; “Devletin dini adalettir. Adalet ise mülkün temelidir. Hukukun üstünlüğü, bireylerin adalete olan inancının temel dayanağıdır ve bu inancın sarsılması, toplumun huzur ve barışına zarar vereceği aşikâr olup toplumsal farklılıklarımız ve siyasi düşüncelerimiz her ne olursa olsun esas almamız gerekenin hukukun üstünlüğü ve adalet olması gerektiği, tarihsel süreçlerde de gözlemlenmiştir.
Avukatlık Kanunu 76. Maddesi de açıkça barolara ; …’hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak’ görevi yüklemiştir. Bu kanuni görevin de bilincinde ve sorumluluğunda olarak son günlerde yaşanan gelişmelerin toplumu kaygılandırdığı gibi biz baroları da derinden endişeye sevk ettiği bir gerçektir” ifadelerini kullandı.
İstanbul Barosu Başkanı ve yönetiminin görevlerine mahkeme kararı ile son verilmesini hukuki güvenlik ve baroların bağımsızlığı ilkeleri ile bağdaşmadığı kanaatinde olduklarını belirten Baro Başkanı Av. Aslan; “Avukatlık Kanunu ve evrensel hukuk normları çerçevesinde, baroların özerk yapıları korunmalı, meslek örgütlerinin ve toplumun demokratik iradeleri hiçe sayılmamalıdır. Elbette her insanın veya her kurum veya sivil toplum örgütünün aynı şekilde düşünmesi beklenemez. Ancak karşıt fikirlere hiçbir şekilde saygı duyulmaması veya yok sayılması da asla kabul edilemez” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bir kısım çalışanlarla ilgili yapılan soruşturma ve gözaltı süreçleri ile tutuklanma süreçlerinde yaşanan bir kısım olaylar ve topluma yansımalarının ürkütücü ve kaygılandırıcı olduğunun altını çizen Av. Aslan; “Elbette suç şüphesi olan her eylem ve partisi, dini inancı ve dünya görüşü ne olursa olsun her kişi ayrım gözetmeksizin eşit muamele ile soruşturulmalıdır. Gerektiğinde de yargılanmalıdır. Ancak bu asla ve asla hukuki sürecin dışına çıkılmadan ve herkese eşit yaklaşımla yapılmalıdır ki ancak o zaman adalet mülkün temeli olsun.
Ancak henüz yargılama yapılmadan masumiyet karinesinden bi haber sözüm ona koca koca insanların birilerini hemen mahkûm etmesi, birilerinin soruşturmanın gizliliği ilkesini bırakın bir kenara nerede ise sorgu odasından canlı yayın yapıyor gibi haber yapılması, toplumun bir kesiminin soruşturmaya gerek kalmadan beraat kararını vermiş olması hukuka olan güvenimizin ne seviyelerde olduğunun açık göstergesidir” şeklinde konuştu.
Açıklamasının son bölümünde süreç sonrası protestolara değinen Av.Aslan; “Bununla birlikte demokratik yöntemlerle bu durumu protesto etmek vatandaşın anayasal hakkı iken münferit olayları genelleyip sokağa çıkan teröristtir yaftası ile insanları kategorize etmek bu toplumun tarihinde yaşadığı o acıların geri getirilmesinden başka hiç kimseye hiçbir şeye fayda sağlamaz. Hukukun kişi ya da grupların çıkarlarına veya aleyhlerine göre yorumlanmadan, evrensel hukuk ilkeleri doğrultusunda ve güçler ayrılığı ilkelerine göre uygulanmasını bekliyor toplumun her kesimini hukuka ve adalete olan inancı korumaya ve artırmaya, sağduyulu ve sorumlu hareket etmeye davet ediyoruz. Unutmayalım “Bir saat (veya bir gün) adaletle hükmetmek, bir sene (veya altmış sene) nafile ibadet’ten hayırlıdır” açıklamalarında bulundu.