Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gümüşhane İl Başkanı Bedri Ağaç, soykırım yapan İsrail’i kınadı ve Filistin’de hayatını kaybeden insanlar öne sürülerek 100. Yıl kutlamalarının iptal edilmesine tepki gösterdi.
CHP Gümüşhane İl Başkanı ve Emekli Yarbay Bedri Ağaç, İsrail – Filistin savaşını askeri, tarihsel ve siyasi olarak değerlendirdi.
Ağaç, konuyu tarihsel perspektifte ele alarak, “21. Yüzyılın Holokost’u haline gelen İsrail’i kınıyorum” dedi.
Süreci askeri ve siyasi olarak da ayrıca değerlendiren Emekli Yarbay Ağaç, hükümetin İsrail’e karşı net çizgiler çekmesi gerektiğini vurguladı. Tüm bu faturanın ise Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıldönümü kutlamalarına kesilmesinin son derece yanlış ve Türk Ecdadına haksızlık olduğu söyledi.
“Radikalizm her zaman bulunduğu topluma zarar veriyor”
Bizim rehberimiz olan Mustafa Kemal Atatürk’ün iki tavsiyesi var: Birincisi “yurtta sulh cihanda sulh” buna dikkat edin ikincisi ise “Arapların iç siyasi çatışmalarında taraf olmayın” sözlerine dikkat çeken Başkan Ağaç, “Bu sözler dış politikamızda rehber olabilecek sözlerdir. Bizim temel prensibimiz budur. Ben bir emekli asker emeklisi olarak olaylara bakışım Atatürk’ün izinden gitmektir. Akıl da bunu gerektiriyor. İsrail- Filistin sorunu Hitler Almanyası dönemine dayanmaktadır. Yeni bir mesele değildir. Daha da eskisi Abdülhamit döneminde Yahudilere toprak satışı başlamıştır. Tarihi biraz araştıran bu gerçekleri görebilir. Abdülhamit döneminden bugünkü Filistin topraklarına Yahudilerin yerleştirilmesi ile başlamış bir süreçtir. Filistinliler Arap değildir Kenarlıdır. Araplar onları Arap olarak kabul etmezler. Aynı zaman da İsrail ile de soy bağı vardır. Her iki millet de Hz. İbrahim’in soyundan gelmektedirler. Radikalizm her zaman bulunduğu topluma zarar veriyor. İsrail- Filistin olayında insani olarak Filistin’in yanındayız. Ancak bu meselenin bir insani bir de siyasi sebebi var. Dünyanın her yerinde şiddete uğrayan toplumlar savunma mekanizması geliştirmek zorunda. Ancak Filistin’de oluşturulan Hamas, Amerikan ve İsrail desteği ile önünün açılması ile kurulmuştur.
Ancak Hamas’ın yaptığı yanlış tutum yine de İsrail’in yaptığı vahşeti geçerli kılmıyor. Çünkü görüyoruz ki okulları ve hastaneleri bombalamasıyla Cenevre Antlaşması’na tamamen aykırı. Çünkü toplumu yok etmek amacıyla acımasızca saldırıyor İsrail ve hava gücü çok kuvvetli üstelik Filistin’in hava gücü yok o sebepten ortada orantısız bir güç var. Savaşın bir ahlakı ve etiği vardır. İsrail’in yaptıklarının savaş etiğiyle hiçbir ilgisi yoktur. İsrail bölgede ılımlı ve laik bir yapı istemiyor. İsrail radikal, saldırgan ve silah kullanan bir yapı istiyor ki, işgallerine zemin hazırlasın. Zemin olmadan olmaz. 11 Eylül olmasa Amerika Afganistan’ı işgal edemezdi, Irak’a vuramazdı. Zemin olmadan toplumlar ikna edilemez. Amerika bölgedeki en büyük destekçi” dedi.
Bu savaş Ortadoğu’ya yayılma ihtimalini görmüyorum diyen Ağaç, “Hiçbir Arap ülkesi kınama açıklamasının dışında bir şey yapmıyor. Çünkü elleri rahat değil. Bir ters hareketleri iktidarlarını da sarsabilir. Mısır’ın ekonomik sıkıntıları var, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar veya Arabistan’ın imaj sorunu var. Ne kadar uğraşsalar da düzeltmiyorlar. Dolayısıyla onlardan bir hamle beklemek imkânsız. Ürdün’de destek vermez Filistin savaşına. Çünkü geçmişte en büyük Filistin katliamını yapan ülke Ürdün’dür. Filistin’de 2 milyon 300 bin kişi var ve o ülkeler bu nüfusu himaye altına almayı kaldırabilecek durumda değil. Bu yüzden basit kınamalarla olayı geçiştirip İsrail’in bölgeyi temizlemesini bekliyorlar” diye konuştu.
İsrail bu siyasi hedefinden vazgeçmez diyerek İsrail’in Filistin’i yok etmekte kararlı olduğunun altını çizen Bedri Ağaç, “Kara harekatı yapmasını da beklemiyorum, çünkü çok riskli. Karşılarında düzenli ordu yok ve çok zayiat verilir. Dünyanın en büyük orduları için bile kara harekatı çok büyük sıkıntıdır. Tarihte bir benzeri Amerika – Vietnam ve Rusya- Afganistan savaşlarında görülmüştür. Her hareketin bir siyasi hedefi vardır. Havadan bombalama ile de hedeflerine ulaşabilirler bu sebepten Filistin ablukaya alındı” ifadelerini kullandı.
“Acil olarak Suriye ile ilişkiler normalleştirilmeli”
İsrail’in can düşmanı Suriye’dir. İsrail ve Suriye’de şimdiye kadar antlaşma imzalamamış iki ülkedir diyen İl Başkanı Ağaç, “İsrail Suriye’yi parçalamak istiyordu çünkü en büyük tehdit olarak görüyordu. 15 yıl önceki Suriye olsaydı bu işler böyle olmazdı. Eğer Suriye bugün bu halde olmasaydı İsrail o bölgede at koşturamazdı. İki cepheden gelen saldırıyı karşılayamazdı. Biz ne yaptık buna ortak olduk. Şuan Türkiye’nin İsrail’e verilmesi gereken en iyi cevap acilen Suriye ile ilişkileri düzeltmek. Bunu yapmayarak Amerika ile İsrail’in gündemine uyarak Suriye’nin parçalanmasına hala çanak tutuyor bu iktidar. Bu da bu iktidarın vizyonsuzluğundan geliyor. Atatürk diyor ki Arapların meselelerine ortak olmayın ancak bu iktidar ülkemizi taraf yapıyor. Zamanında Hamas’ın elemanlarını besledik bu ülkede. Suriye’ye karşı olduk ve bir çok olaya dahil olduk. Bu yüzden artık ne Amerika’da ne Arap coğrafyasında ne de İsrail’de bizim bir özgül ağırlığımız kalmadı. Eskiden dış politikamız eğitimli insanlar sayesinde ilerlerken şimdi tamamen kişisel ilişkiler ile ilerleyen bir dış politika izleniyor” dedi.
“Malatya Kürecik radarı kapatılmalı”
Malatya Kürecik’te bir radar var diyerek Türkiye’nin bir an önce İsrail’in güvenliğini gözden çıkarmalı vurgusunu yapan Ağaç, “Bu radarın kuruluş maksadı İsrail’in güvenliğidir. Özellikle İran üzerinden Suriye ve diğer ülkelerden gelebilecek hava saldırıları ilk Malatya’da tespit edilir. Bu istihbarat Amerika ile dolayısıyla İsrail’e paylaşılıyor. Yani şu anda İsrail’in güvenliğini sağlayan unsurlardan bir tanesi bizim topraklarımızda. Eğer bu iktidar samimi olacaksa evvela Kürecik’i kapatacak. Suriye ile İlişkileri tazeleyecek. Tatbikat yapmakla, kürsülerden bağırmakla olmuyor, bunun bir karşılığı yok. Vatandaş veya muhalefet kınama yapabilir ancak iktidarın üstüne düşen sorumluluk çok daha fazladır, kuru kuruya kınama yapmanın bir karşılığı yoktur” şeklinde konuştu.
“Hangi Müslüman ülke bizim için yas ilan etti?”
Şehitlerimiz veya 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için hiçbir Müslüman ülkenin yas ilan etmediğini hatırlatan Bedir Ağaç, “Bizim 6 Şubat depreminde 50 bin insanımız öldü ki, kayıt dışı en az 150 bin olduğu söyleniyor. Hangi Müslüman ülke bizim için yas ilan etti? Yas ilan etmek veya kınamak topu taca atmaktır. Bunlar samimi değil ve bir anlamı yok. Zaten bu iktidar senelerdir 30 Ağustos, 19 Mayıs, 23 Nisan gibi milli bayramlarımızın hepsini sıradanlaştırdı. Törenlerin içi boşaltıldı, katılım azaltıldı ve anlamsızlaştırıldı. Sonra da çeşitli bahanelerle bunu yapmayı alışkanlık haline getirdiler. Hastane bombalamasından önce TRT karar almıştı. TRT’nin içi boş. Takip ettiği politika ve uyguladığı yayın anlayışı zaten Cumhuriyet’in temel değerlerini özümsemiş bir yapı değil bir bahane arıyorlardı ve buldular. Bir ülkenin kuruluşunun 100. yılı dünyada nereye giderseniz gidin çok önemlidir. Zaten 100 yıllık devletlerin sayısı da çok azdır rejim olarak. Bunu böyle gelgeç mantıkla sıradanlaştırmanın bir manası yoktur. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz ancak tribünlere oynamanın bir anlamı yoktur. Bütün kurumları ve halkı ile Türkiye Cumhuriyetin 100. yılını kutlanmalıdır. Bu sıradan bir mesele değildir önemlidir. Çünkü eğer biz bugün Filistin gibi topraklarımızda sorun yaşamıyorsak ve Ortadoğu ülkeleri gibi sorunlarımız yoksa bunu Cumhuriyet’e borçluyuz. Borçlu olduğumuz Cumhuriyetin kıymetini herkesin iyi anlaması lazım anlayanların da buna sahip çıkması lazım. Bugün Türkiye’yi Afganistan’dan, Pakistan’dan Irak, Suriye veya Filistin’den ayıran Türkiye’nin laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti olan bir Cumhuriyet devleti olmasıdır. Bu değerler ne kadar yıpranırsa bizim gelecek tahayyülümüz de o kadar zayıflar. Bu ülke sahipsiz değil. Cumhuriyet ve demokrasiyle sorunu olan bir avuç gruba bırakmayız bu ülkeyi. Böyle iş olmaz. Bir iki kınamakla cılız protesto gösterileriyle de bu sürece bir katkı verilemez” ifadelerine yer verdi.
Haber: Zeynep KAYA