enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

4 kuşaktır yorgancılık mesleğini yaşatıyor

Kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında gösterilen yorgancılığın son temsilcilerinden 59 yaşındaki Oğuz Buruncu, yaklaşık 50 yıldır mesleğini icra ediyor.

4 kuşaktır yorgancılık mesleğini yaşatıyor
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
04.01.2024 08:00
0
A+
A-

Dördüncü kuşak olan oğlunu çırak olarak yetiştiren Buruncu, baba mesleği olan ve unutulmaya yüz tutan yorgancılığı Gümüşhane’de yaşatmayı sürdürüyor.

Eskiden genç kızların çeyizlerini süsleyen geleneksel yün ve pamuk yorganların yerini fabrikaların sentetik malzemelerden ürettiği yorganların almasıyla yorgan ustalığı da unutulmaya yüz tuttu. Günümüzde ise, sentetik malzemelerden üretilen yorganların ucuz ve ulaşılabilir olması sebebiyle yün yorganlar oldukça az tercih edilir hale geldi. Gümüşhane’de yorgan ustalığının son temsilcilerinden olan 59 yaşındaki Oğuz Buruncu, zamana meydan okuyarak yorgancılık mesleğini sürdürüyor.

Dedesinden ve babasında miras aldığı mesleğini yaklaşık 50 yıldır zamana meydan okuyarak Gümüşhane’de icra eden Buruncu,  yorgan sırıma kültürünü geçmişten günümüze taşıyor.

“Yorgan sırımak bir meslek kolundan daha fazlasıdır bu memleket için miras niteliğindedir”

Yorgancılık mesleğine başlama serüvenini anlatan Oğuz Buruncu, “7 yaşından beri bu meslekteyim. Babam askere gitmeden önce dedemin Trabzon Değirmendere’de ki dükkanında çalışarak öğrenmiş yorgancılığı. Askerden sonra Zonguldak Çaycumaya’ya gidip dedemden sonraki ikinci ustası olan Osman Ustanın yanında çalışmaya başlamış. O zamanlar yorgancılık çok rağbet gören bir işmiş öyle ki, babam işler yoğun olunca dedemin yanına döner yorgan sırırmış ya da dedem sipariş verirmiş babam yorganı sırıyıp Zonguldak’tan Trabzon’a dedeme gönderirmiş. Daha sonrasında Gümüşhane’ye gelip burada bir dükkan açmış babam. Ben yorgan sırımaya 7 yaşında babamın dükkanında çırak iken bez üstünde iğne ile çalışarak başladım. Sonrasında babam vefat edince üçüncü kuşak olarak yorgancılığı sürdürmeye devam ettim. Mesleğim dedemden babama babamdan da bana miras kaldı. Benden de oğluma miras kalacak. Ben de dedem ve babam gibi oğlumu küçük yaştan itibaren yetiştiriyorum. Benden sonra da oğlum bu mesleği devam ettirecek. Yorgancılık zor zanaattır ama yaşatılması gereken önemli bir mirastır bu topraklar için” dedi.

“Yün elyaftan sağlıklıdır”

Yün yorgan yapmanın özen gerektirdiğini belirterek bazı püf noktalarına değinen yarım asırlık yorgan ustası Buruncu, “Yünden de önce pamuk vardı yorganlar pamukla yapılırdı. Hallaçlar köy köy gezer hallaç (pamuğu, yünü yay ya da tokmak gibi bir araçla kabartmak) var diye bağırırdı. Pamuğunu alan hallaça götürürdü. Daha sonra yün tercih edilmeye başlandı. Yorgan yapmak kolay iş değildir bazı püf noktaları var ve eğer onlar doğru yapılmazsa yorgan kötü olur. Mesela, yün hallaç ile işlenmemelidir. Eğer hallaç ile dövülürse yün parçalanır. Bunun geleneği taramaktır. Eskiden babaannelerimiz çiviler ile tarak yaparlar ve yünü o şekilde açarlardı. Biz de ise beşik/salıncak tarağı vardı. İki ucuna çivi çakılarak yapılan tarak ile yün açılırken aradaki boşluğa da tozlar dökülürdü. Böylece yün daha temiz ve yumuşak hale getirilirdi, ama artık kalmadı. Yün elyaftan sağlıklıdır elyaf insanı haşlar. Elyafın hammaddesi petroldür yani plastiktir. Geri dönüştürülen plastiklerden yapılır dolayısıyla kanserojen demek yanlış olmaz. Gümüşhaneliler eskisi kadar tercih etmiyorlar maalesef. Halbuki soğuk bir iklime sahibiz ve yün her zaman elyaftan daha fazla sıcak tutar. Pamuk da yünden daha sağlıklıdır” diye konuştu.

“Eskiden Gümüşhane’de ki genç kızların çeyizlerine ipek kumaştan yorganlar konulurdu”

Yorgancılık mesleğinin unutulmaya yüz tuttuğunu ancak her şeye rağmen nesiller boyu aktararak mesleğini yaşatmaya gayret gösterdiğini ifade eden Oğuz Buruncu, “Eskiden Gümüşhane’de ki genç kızların çeyizlerine ipek kumaştan yapılma yorganlar konulurdu. O yorganların içi pamuk olurdu dışı ise ipek saten kumaştan dikilirdi ama artık yok. Hazır elyaf yorganlar varken kimse çeyizine ipek yorgan koymuyor. Her yorganın yapım süresi desenine göre değişiyor. İşlemesi fazla olan yorganlar ortalama bir ayı bile bulabiliyor ama düz sırınmış bir yorganın süresi en fazla bir günümüzü alıyor. Mesleğimiz sürsün diye işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Haber: Zeynep KAYA

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.